Melek12 13:04 24 Mar 2012 #1
S.1
Mısır'da kurulan Tolunoğulları ve İhşitlerle ilgili özelliklerden bazıları şunlardır:
1. Yöneticileri ve orduları Türk'tür.
2. Halkları Türk olmayıp Arap kökenlidir.
3. Yönetimde saltanat usülü geçerlidir.
Bunlardan hangileri, her iki devletin de yıkılış sebepleri arasında gösterilebilir ?
Benim cevabım şöyle

2-3)
1=Ordunun ve yöneticilerin Türk olması devletin yıkılış sebebi olamaz. Çünkü kurulan devlet zaten bir Türk devletidir.
2=Halkın Arap olması yönetimde halk arasında diyalog eksikliği halka yönetimin kaynaşaması sebebiyle halkın devlete bağlılığı yok denecek kadar azdır. Buda devleti yıkılışa gotürür.
3=Yönetimde saltanat usülünde devletin başına kimin geçeceği bir nevi bellidir. Fakat padişahın birçok oğlu varsa bu kardeşler arasında taht kavgalarına yol açabilir. Buda devleti yıkılışa gotürür.
Ancak cevap yalnız 2 imiş. Bu durumda 3.şık doğrudan değil de dolaylı bir etki gibi duruyor. Sorudada doğrudan ibaresi geçmiyor. İki arada bir derede kaldım.
Sizlerinde görüşlerinizi almak istiyorum.
S.2
Anadolu Selçukluları Dönemi'nde ülkede yaşayan gayrimüslimler,
1. zaanat ve ticaretle uğraşırlar.
2. ibadet ve dini törenlerini serbetçe yerine getirirler.
3. askerlik yapmazlari ancak vergilerini verirlerdi.
Bunlardan hangileri, Anadolu Selçuklu Devleti'nde adalet ve hoşgörüye dayanan bir siyaset izlendiğine kanıt olarak gösterilebilir.?
Cevap 2 dedim. Ancak cevap hepsiymiş.
S.3
Anadolu Selçuklu Dönemi'nde ülke topraklarının haneden üyelerinin ortak malı sayılması,
1. bazı hükümdarların kendilerinden sonrası için veliaht tayin etmek istemeleri,
2. taht kavgalarının önlenmek istenmesi,
3. yönetimde tek hanedanın egemen kılınmak istenmesi
anlayışlarından hangilerinin başarıya ulaşmasını engellemiştir?
Benim cevabım 2
1=Devlet 2 defa fetret devrine girdiği için 2. Kılıçarslan yerine 1. Gıyaseddini vekil gösterdi. demekki bu durumun başarıya ulaşması engellenmemiş.
2=Engeller.
3=Yönetimde tek hanedan vardır zaten.
Cevap ise hepsiymiş.
Faruk 13:45 24 Mar 2012 #2
1. soru hakkında 3. seçeneğin sebep olmayacağını düşünüyorum. Sonuçta Osmanlı'da da saltanat var fakat devletin yıkımına sebep olmamıştır. Bu seçenekte ülkenin hanedanın ortak malı sayılması olsaydı olurdu fakat saltanat usulü yönetim yıkılmaya sebep olmuştur diyemeyiz.
2. soruda 1. seçenek için zanaat ve ticaretle uğraşmaları(ki Anadolu Selçuklu Devletinin gayrimüslimlerin de ticari haklarını koruduğu bilinmektedir.) dinsel bir ayrım yapmadan herkesin bu alanlarla uğraşması doğal olarak bir adalet ve hoşgörü örneğidir.
2. seçenek zaten sen de onaylıyorsun.
3. seçenekte askerlik yapmamaları ve bunun karşılığında vergi vermeleri halkın diğer kesimleri askerlik yaparken onların yapmamaları bir adaletsizlik olacakken vergiyle birlikte bu adaletsizlik ortadan kalkmıştır.
3. soruda
1. seçeneğin özel bir durumda yapıldığı ortada. Normalde ülkenin hanedan üyelerinin ortak malı sayılması demek hanedan üyelerinin hepsinin yönetimde etkisi olması demek. Bu doğrultuda veliaht tayin edemez.
3. seçenekte ise yönetimde tek kişinin egemen kılınmak istendiği söyleniyor fakat diğer hanedan üyeleri yüzünden bu durum sağlanamaz.
Melek12 13:50 24 Mar 2012 #3
1- soru için şu aklıma geldi.
Galiba saltanat ile veraset sistemini karıştırmışım. Saltanat monarşinin bir değişiğidir. Veraset sistemi ise kimin geçeceği.
2- soru için şu aklıma geldi.

Müslümanlar gaza ve cihad için savaşırlar. Bu durumda gayrimüslim birinin askerlik yapmaması çok normaldir. Günümüzde de bedelli askerlik var.
3- soru için hala aynı fikirdeyim. Şunu söyleyeyim.
3- şıkta yönetimde tek hanedanın olduğu söyleniyor. Kut anlayışının göstergesi. Yani o hanedana devleti yönetme vazifesinin Tanrı tarafından verildiğine inanılması. Başka hanedana değilde o hanedana verildiğine inanılması başka hanedanları devre dışında bırakır. Yönetimde tek hanedanın egemen kılınmak istenmesi zaten kut anlayışıyla sağlanmış durumda.
Faruk 14:05 24 Mar 2012 #4
3. soru için şöyle bir yorum yapsam;
Ülke hanedan üyelerinin ortak malı.
Hanedan üyelerinin her birinin çocuğu olacak. Ailesi olacak. Bundan sonraki yönetimde Hangi aile hangi üyenin çocukları ve ailesi hanedanlığı devralacak tartışması olabilir.
Melek12 14:19 24 Mar 2012 #5
3. soruda haneden üyelerinin ortak malı olmasından bahsetmiyor ki. Ülkeyi yönetecek kişiler Tanrının yönetme hakkı verdiği o hanedana ait başka hanedan bu görevi icra edemez. Bundan bahsediyor diye düşünüyorum.
Melek12 14:23 24 Mar 2012 #6
Ayy yeni aklıma geldi.
Cevaplar için, ilgin için çok teşekkür ederim. Unutmuşum söylemeyi yeni aklıma geldi.

Sevdalı mıyım neyim bilmiyorum ki
Faruk 14:26 24 Mar 2012 #7 Ayy yeni aklıma geldi.
Cevaplar için, ilgin için çok teşekkür ederim. Unutmuşum söylemeyi yeni aklıma geldi.

Sevdalı mıyım neyim bilmiyorum ki

Rica ederim. Aklına ne geldi?
Melek12 14:32 24 Mar 2012 #8 Rica ederim. Aklına ne geldi?

Teşekkür etmediğim geldi aklıma.
Faruk 14:41 24 Mar 2012 #9 Teşekkür etmediğim geldi aklıma.

Ben de cevap bir anda içine doğdu zannettim

O zaman tartışmaya devam

Hanedan üyelerinin ortak malı sayılıyormuş.
3. seçenekte Tek hanedanın egemen kılınması diyor.
Osmanlıdan düşünerek yola çıktım. Osmanlı'da ülke hanedanın ortak malıdır anlayışı yok. Fakat Osmanlı hanedanlığı egemen olmuştur hep. Yani bu seçeneği Osmanlı yerine getirmiş. Acaba ülke hanedanın ortak malı sayılınca bu bozuluyor mu diye düşündüm. Göktürklerde de kut anlayışı vardı. Ülke hanedanın ortak malıydı. Ama yanlış bilmiyorsam zamanla farklı hanedanlıklar başa geçti.
Saltanat hanedanlığı egemen kılan etmen diye düşünüyorum.
Melek12 14:52 24 Mar 2012 #10
3. Seçeneği bütün Türk devletleri yerine getirmiştir. Çünkü hepsinde KUT İNANCI vardır. (Ki Türkler törelerine bağlıdır. Örfi hukuk bunun göstergesidir.)
Yani devletine yönetmek başka hanedana geçmez. Devleti yönetmek TEK O HANEDANA AİTtir.