kaskas123 00:41 13 Eyl 2013 #41 Bence de Türkçe, tarih, coğrafya bilinmeli. Sayısalcı olmama rağmen gördüğümüz edebiyat derslerini de savunuyorum. O da tarih kapsamında ayrıca eski, yakın ve yeni kültürümüzü tanımamızda etkin rolü var. Ne matematik, fenle kafayı yemeli; ne de matematik, fen bilmemeli.
bir nebze bilinmeli ama aşırıyada kaçmamalı. coğrafyada türkiye'nin şartlarını hangi iklimde vs özelliklerini öğren ama meridyenden saat hesaplatma. bu insanın hayatında hiçbir işine yaramaz.
bu sistem insanı zorluyor. bu sistemde sayısalcı olanlar çok iyi türkçe yapmalı, sözelci olanlar çok iyi matematik yapmalı. işte sistem bunun üzerine kurulu olduğu için kazık öğrenciye kayıyor.
kendi fikrim;
sayısal sözel ayrımı gelsin. sayısallara sınav olacaksa sadece sayısal ve türkçeden olmalı.(bu türkçe de edebiyat girmemeli) aynı şey sözelciler içinde geçerli. sadece sözelden girmeliler. matematikten bile girmemeli gerekir.
gereksizyorumcu 13:11 13 Eyl 2013 #42 Adlandirmak bilmek demek değildir.Aklında logaritma mantığına sahip birisi log a demek yerine pow a diyerekte bulabilir veya artık nasil biri isim verirse.(Tabi matematikte evrensellik açisindan herkes log yazar ama oraya log yazmak mi önemli yoksa onun mantiğini kavramak mi?)
Dilbilgiside ayni şeyi yapiyor işte zaten biliyoruz biz onlarin mantiğini,bildiğimiz şeylere zorla isim verip ka vratmaya çalişiyorlar.(Cümlem içinde örnek vereyim ben şeyin zamir oldugunu bilmeme gerek yok şeyi cümlede kullanmak için?)
Bu arada tarihi bende severim fakat ezberdir tarih

.
bi kez daha yazayım, adlandırmak/tanımlamak bilmektir. ad varlığın gereğidir. log yerine pow diye de yazabilirsiniz kimse neden yaptığınızı sormaz, tek yapmanız gereken matematik dahilinde pow işleminin özelliklerini belirtmektir. başkası baktığında "hmm bu benim log diye bildiğim fonksiyona pow diye bir isim vermiş, bundan sonra log=pow" gibi bir sonuca varabilir. zamire sıfata bu kadar takılmayın, ingilizler de sıfat yerine adjective diyorlar. belli bir temel size sunulmuş, bunun üstüne inşaat yapmayı tercih edebilirsiniz ya da ben kendi zeminimi de oluşturacağım diyip zor olanı seçebilirsiniz. var olan tanımlamalara ve isimlendirmelere uyup işleri kolaylaştırmak mı yoksa tüm sistemi yeniden inşa etmek mi?
bir nebze bilinmeli ama aşırıyada kaçmamalı. coğrafyada türkiye'nin şartlarını hangi iklimde vs özelliklerini öğren ama meridyenden saat hesaplatma. bu insanın hayatında hiçbir işine yaramaz.
bu sistem insanı zorluyor. bu sistemde sayısalcı olanlar çok iyi türkçe yapmalı, sözelci olanlar çok iyi matematik yapmalı. işte sistem bunun üzerine kurulu olduğu için kazık öğrenciye kayıyor.
kendi fikrim;
sayısal sözel ayrımı gelsin. sayısallara sınav olacaksa sadece sayısal ve türkçeden olmalı.(bu türkçe de edebiyat girmemeli) aynı şey sözelciler içinde geçerli. sadece sözelden girmeliler. matematikten bile girmemeli gerekir.
bununla ilgili forumda bikaç kez daha yazmıştım. bana göre herkesin bilmesi gereken belli bir minimum olmalı. içinde matematik de olmalı, fizik de felsefe de, bunlar genel kültür seviyesinde olmalı. sokaktan lise mezunu birini çevirdiğinizde ben sayısalcıyım diyip Platon'u duymadım demesi de ben sözelciyim diyip tanjant nedir, türev nedir hiç bilmiyorum demesi de garip bir durum. öte yandan tanjantın türevini ise buna gerçekten ihtiyacı olanlar öğrenmeli. mesela doktor olmayı düşünen biri neden karışık integral işlemleri öğrenir? sadece sınavda çözmek için mi?
yani mevcut müfredat en az yarı yarıya hafifletilmeli. tüm öğrenciler kendi alanlarına yönelik daha fazla, diğer alanlara yönelikse daha da az şey öğrenmeli. sınavda ortak minimumdan çıkan sorular şimdikinden kolay, kendi alanından sorulan sorular ise daha da zor olmalı.
matsever63 13:46 13 Eyl 2013 #43
1)Matematiğin tamamı mantık işidir.
2)Fiziğin çoğu mantık azı ezberdir
3)Kimyanın çoğu (fiziğe göre biraz daha az) mantık azı ezberdir.
4)biyoloji yarı ezber,yarı mantık
4)Tarih,Coğrafya,Türkçe ezberdir.(Sevene ezberden ötedir)
Eğer o k,işi sözel dersleri seviyorsa o onu ezberlemek zorunda hissetmez kendini.Ders olsun diyorsa bambaşka.Bir roman,hikaye (kitap) okuduğunda onu severek okuyorsundur çünkü okuman için zorunluluk yoktur.severek okuduğun birşey de akılda kalır ama bu biraz daha uzun sürsede maalesef bir süre sonra uçup gidecektir.
kaskas123 16:09 13 Eyl 2013 #44
bununla ilgili forumda bikaç kez daha yazmıştım. bana göre herkesin bilmesi gereken belli bir minimum olmalı. içinde matematik de olmalı, fizik de felsefe de, bunlar genel kültür seviyesinde olmalı. sokaktan lise mezunu birini çevirdiğinizde ben sayısalcıyım diyip Platon'u duymadım demesi de ben sözelciyim diyip tanjant nedir, türev nedir hiç bilmiyorum demesi de garip bir durum. öte yandan tanjantın türevini ise buna gerçekten ihtiyacı olanlar öğrenmeli. mesela doktor olmayı düşünen biri neden karışık integral işlemleri öğrenir? sadece sınavda çözmek için mi?
yani mevcut müfredat en az yarı yarıya hafifletilmeli. tüm öğrenciler kendi alanlarına yönelik daha fazla, diğer alanlara yönelikse daha da az şey öğrenmeli. sınavda ortak minimumdan çıkan sorular şimdikinden kolay, kendi alanından sorulan sorular ise daha da zor olmalı.
ben sadece üniversite sınavında kendi alanları ile ilgili soru çıkarılmalı. tabiki bilmeli. ama çok fazla bilmemeli. bir sözel öğrencisi
mat 1 konularını bilmeli.
svsmumcu26 17:22 13 Eyl 2013 #45 Bu arada tarihi bende severim fakat
ezberdir tarih

.
İlk önce "ezber" olup olmamasını sevip sevmemek belirlemez.Bunu bir anlayalım,tarih ezber filan değildir.Emin ol ezber olsa elime bir kağıt alır her satırını ezberler sınavdan girer 100 çakarım.Olayları okuyarak kafanızda tutabilirsiniz.
Size İsmet İnönü devrildikten sonra kim geldi iktidara desem ve siz bana Demokrat Parti - Adnan Menderes deseniz bu ezber mi olacak? Olmayacak.Bu ezberdir diyen adam da zaten "genel kültür"den söz edilemez.
1)Matematiğin tamamı mantık işidir.
4)Tarih,Coğrafya,Türkçe ezberdir.(Sevene ezberden ötedir)
Eğer o k,işi sözel dersleri seviyorsa o onu ezberlemek zorunda hissetmez kendini.Ders olsun diyorsa bambaşka.Bir roman,hikaye (kitap) okuduğunda onu severek okuyorsundur çünkü okuman için zorunluluk yoktur.severek okuduğun birşey de akılda kalır ama bu biraz daha uzun sürsede maalesef bir süre sonra uçup gidecektir.

Uçup gidecek mi? Bu iddiandan ötürü savını çürütebilirim.Edebiyatta okuyarak sınava girdiğimde 90 almıştı ama hepsi aklımda?(4-5 ay öncesine tekabül ediyor-defter açmama rağmen unutmamayı neye borçluyum? eğer ki "ezberse"?)
Ayrıca 4.maddeden ötürü Sözel yapmak istemeyen ama kendini "zorunda" hisseden ve böylece "yırtmaya" çalışan bir insanın yorumu gibi görüyorum.
svsmumcu26 17:28 13 Eyl 2013 #46 ben sadece üniversite sınavında kendi alanları ile ilgili soru çıkarılmalı. tabiki bilmeli. ama çok fazla bilmemeli. bir sözel öğrencisi
mat 1 konularını bilmeli.
O zaman "işsizler" tayfası diye bir ordu çıkacağının farkında mısın?
matsever63 18:09 13 Eyl 2013 #47
svsmumcu26 18:11 13 Eyl 2013 #48
Sevmeyen "ezber" der.Kestirir atar diyorum 100 tane sözelci toplar gelirim buraya ama "adam akıllı" sözelci olacak.Ezber mi derim? Matematik forumunda böyle bir soru adil sonuçlanamaz.
matsever63 18:13 13 Eyl 2013 #49
bi kısmı sayısalcı ise diğer yarısıda tm cidir heralde
mat onlarda da var
cengizhanhck 20:02 13 Eyl 2013 #50
Yahu Savas tarihin ezber oldugu tartişilacak birşey değil ki hazir bilgileri aliyorsun direk.Bilimler matematik-fen-sosyal bilimler seklinde sıralanirsa matematikten sosyal bilimlere dogru akıldan uzaklasir ve ezbere yaklasir.Bu tartisilacak bir cümle değildir neredeyse kesin dogru olan bir cümledir.Yorum sorularinda da kesinlik yok ucu çok acık.Dün dediğimi yine diyorum eline bir tarih ansiklopedisi verilen birisi sorularin neredeyse cogunu dogru yapar.Ama matematiği kesinlikle dogru yapamaz.
Hocam simdi biz konusurken "büyük ev" deki büyük sıfattir diye mi konusuyoruz ya da yaziyoruz?.Ya da böyle bir kullanı
mmı var "büyük(sıfat) ev(isim)" böyle bir kullanim olmadiği gibi olmasida mantıkli değildir.O halde adlandirmanin bir manasi yok.Eğer ki küçüklükten beri Türkçe ögreniyorsanız.Matematikteki bilimlerdeki kavramlar daha farkli.Eğer log yazmassak bir bakişta kimse anlayamaz o yüzden evrensellik ve düzen açisindan onlara sabit bir isim verilmesi önemlidir .Fakat dillerde böyle bir durum yoktur eğer bir yabanci dili ögrenecekse sıfat fiil zamir
vb. bu sekilde ögrensin ...