Sabah erkenden kalktım. Çünkü bugün 23 Nisandı. Bende çocuk sayılırdım çünkü daha ölmemişti içimdeki çocuk. Evet bugün 23 Nisandı. Kendimi şımartmam mutlu etmem kendime hediyeler almam gerekiyordu. Önce krallar gibi kahvaltı yapmalıydım . Mutfağa baktım ekmek yoktu. Markete gidip ekmek almalıydım. Ve pijamalarımı çıkardım. Üzerimi değiştirdim. Saçımı taradım. Asansöre binmedim ilk defa seke seke indim merdivenlerden. Çocuk olmak çok güzeldi....
Sonra yüzümdeki tebessümler soldu bir anda. Peki neden ? Kendime sözler vermiştim. Bugün güzel bir gün gülmek için eğlenmek için çok sebebim var demiştim. Dersane tatil bak bu fırsat bir daha bulunmaz yat uyu ense yap gez dolaş alışveriş yap eğlen... Bugün senin günün... Ama ne oldu. Ne değişti şimdi.
Yolda yürürken bir çocuk gördüm. Üstü başı kir pas içersindeydi ve de ağlıyordu BAYRAK diye..! O an kanım dondu. Utandım kendimden. Hiçbişey diyemedim. Geçip gittiler yanımdan. Sonra girdim markete Bayrak ne kadar dedim. 1 Lira dedi. 1 Lira... Evet 1 Lira... O küçük çocuk 1 Liralık Bayrak için ağlarken ben 1 Lirayı normalde yere düşürünce almaya üşenirdim sırf üzerinde ATATÜRK var diye alırdım... Kendimden utandım...
Bugün 23 Nisan!Evet...Kimilerine bayram kimilerine sıradan...
Masum…
Sevimli…
Çamur kokan, ter kokan çocuk.
Kirli dünya üzerinde,
Kirli giysili çocuk…
Her çocuk aynı mı? Okula özel şoförüyle giden çocuk. Karne hediyesi sahili olan bir yere tatile gönderilen çocuk. Sonra… Çalışan çocuk. Çalıştırılan çocuk… Minicik omuzlarına “ekmek” derdi yüklenmiş çocuk. Ama hepsi çocuk. Yarının büyükleri. İş adamları, öğretmenleri, mühendisleri, doktorları, asgari ücretli işçileri, işsizleri, yan kesicileri, kiralık katilleri, dolandırıcıları, teröristleri, tinercileri… Ama şimdi hepsi çocuk.
Ablası hasta çocuğun. Babası hastane koridorlarını aşındırmakla meşgul. Yeşil kartları var. Ya o da olmasa ne yapacaklardı, değil mi? Çıkmayan candan ümit kesilir mi?
Kes be… Bize ne? Biz miyiz sorumlu tüm bunlardan? Kim dedi onlara çocuk yapsınlar diye? Kafa yok mu onlarda hesabını yapsınlar ya?
Hesap mı bacım? Ben hesap bilmem. Köyde tarlaya sabana giderdim ben. Okuyamadım. Hesabım kıttır benim. Kıttır…
Çatlak elli çocuk…
Sümüklü çocuk…
Çakmak çakmak gözleri,
Yüzünde yara izleri.