ama ben bilyorum bütün bunların sebebini , insanın içinde kalmışlık , Cem Yılmaz'ın doktorun reçeteye karalama yazı yazmasını yorumlaması gibi , ben 6 sene okudum al sana reçete :)

bu müfredatları hazırlayan kafalar kendi branşlarının dünyada vazgeçilmez değrler oluğunu düşünüyor, coğrafyada izohips ndir bilmeyen öğrenci olur mu canım , var mı böyle hödüklük :) cık cık cık , nasıl bilmezsin izohipsi o yüzden müfredatta olsun çakın , biyolojide timsahın kalbi 4 odacıklıdır ama soğukkanlıdır çünkü kan kalpten çıkışta atar-toplardamar arasındaki bağlantıdan birbirine karışır , bu da çıkarlamaz müfredattan hiç olur mu? çakın öğrenciye, bilsin işi ne? fizikte young deneyi var , kabul fiziğin dalaga yapısının temeli , çıkarırsan olmaz çakın öğrenciye. kimyada indirgeme tepkimelri mi var , ne demek çıkarmak kimya zaten bunun ta kendisi , çakın öğrenciye.

kimse kendi kısımından feragat edemiyor zannediyor ki sinüs denen şeyi öğrenciye öğretmezsek o öğrenci eksik olcak , kndisi de matematiğe ihanet edecek.

bu kocakafalar bu bilgilerin bazı insalar için sadece genel kültür olduğunu anladığı gün adam oluruz. young deneyi öğrencilerin %95 i için sadece genel kültürdür ama lisedeyken bize biçtikleri kısımdaki her sorusunu 1 dakikadan kısa sürede yapabilecek kadar dalgaları biliyordum.

Bence gereksiz çok ders var mesela beden olmasın onun yerine 1 ders daha fazla kimya olsun 1 ders fazla geometri olsun resim-müzik olmasın 2 ders onun yerine matematik olsun bilgisayar dersi olmasın onun yerine sayısal bir ders olsun ya da 1 dersi soru çözme dersi filan yapsınlar başarı daha fazla artar bence böyle dersler olmassa ne güzel olur her ders sayısal olur :) bu da benim sorunum

Hocam dedikleriniz anladım. Ama bu dedikleriniz zaten sürekli tartışılan bir konu. Liselerin içerik ve türleri.
Şu an lise sonunda gelinecek matematik düzeyi belirlenmiş olması durumunda lise 1 konusunu orta 3 te soramazsınız.
Ama lise öğretiminde yanlışlıklar var derseniz(dediniz) orası doğrudur. Ama ben bu konuda öğretmen olarak öğretim geliştirme uzmanlarının (akademisyenler) bu konuda yetkin olacağı kanısındayım. Öğretim geliştirme üzerine eğitimim yok. Şöyle olur, böyle olur demek için yıllarca uygulanmış öğretim stratejilerini incelemek, diğer ülkelerin çalışmalarını takip etmek gibi bizim hiç yapmadığımız şeyler gerekir. Bir eğitim politikası geliştirmek kolay bir iş değildir. Yıllarca yanlış uygulamalar peşinde koşulduğu söylenir hep ama son 10 yıl ki eğitim programları eğitimde başarı sağlamış ülkelerden destek alınarak eğitim politikası geliştirilmiştir.

Bize laf düşmüyor aslında, devlet büyüklerimiz bizden daha iyisini biliyorlar(!).

Sayın Admin, kazanımların varlığından benim de haberim var. Ama o kazanımlar, öğrenci kendi kendine öğrensin diye konulmuyor oraya. Eğer bir kazanım varsa, bununla ilgili bir örnek yapılıp, o kazanımın orada verilmesi gerekiyor. Hiçbir şey anlatmadan sırf kazanımlara uyulacak diye konulardan, sayfadan , kağıttan tasarruf edip, 3 kazanımı örnekle, 5 kazanımı alıştırmalarda öğrenciye bırakmakla olmuyor bu iş.
Alın size bir örnek.
Kosinüs teoreminin matematikteki yeri tartışılmaz. Şu an ki ders kitabında (10. sınıf Geometri) İndex de, Kosinüs teoreminin anlatılacağı yazıyor. Ama kitabın içine bakıyorsun. Kosinüs teoreminin anlatımını bulamıyorsun. Bulabilene aşkolsun. İnanmayan baksın. Sonra ne görüyorsun. Kitabın ilerisinde , sanki 40 tane kosinüs teoremi sorusu çözmüş de öğrenci bunu yemiş yutmuş gibi, balıklama kosinüs teoremiyle soru çözüyor.
Bir başka örnek.
Açıortay teoreminin de önemini söylemeye gerek yok her halde.
Yine aynı kitapta, Bir doğru parçasını k oranında bölen noktanın koordinatları ile ilgili 2 soru çözüp, 3. soruda balıklamaya açıortay teoremini örnek olarak anlatıyor. Konu başlığı falan yok ve böyle bir kitap onay alabiliyor.
Damarıma bastınız. Bir örnek daha.
9. sınıf Geometri kitabında Üçgenler anlatılıyor. Üçgen çeşitleri veriliyor. İkizkenar üçgenin tanımı veriliyor. Başka bir şey yok. Ondan sonra Alıştırmalara bir bakıyorsun. DAKİ soruları var. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu diyorsunuz o zaman.
Hele şu, affedilecek tartışılacak tarafı yok.
Ben bildim bileli 9. sınıfta Geometri dersi yoktu. 2009 da yeni müfredatla 9. sınıfa Geometri dersi koydular. Bir yıllık yeni hazırlanmış bir müfredatı toptan değiştirip 2010 da yepyeni bir müfredatla tekrar başlanıldı anlatılmaya. Hani deseniz ki, İlk müfrtedat 5-10 sene uygulandı da, revizyona gidildi. 1 yıllık müfredatı sil baştan değiştirenlere ne söylenebilir ki?