Ben size daha kötüsünü söyliyim. Şu andaki ders kitaplarında, birçok konu, konu olarak anlatılmıyor ve bu konular, alıştırmalarda soru olarak veriliyor. MEB veya Talim Terbiye de bu kitapların , okullarda okutulmasına müsaade ediyor. Başlığını göremediğiniz bir konuyu , alıştırmalarda soru olarak görüyorsunuz. MEB bunu yaparsa , her konuyu soruların içine sıkıştırırsa, diğer kurumların, kafalarına göre soru sormalarına kızma hakkımız da kalmıyor. "Balık baştan kokarmış." derler

yalnız hocam bu kareköık ve küpkök konusunda birşeyler söylemezsem olmaz :)

karekök alma işlemini (yani kare almanın tersini) bir öğrenciye gösterdiğinizde küpkök, 4. dereceden kök , 10. dereceden kök otomatik olarak o öğrencini sorumluluğuna girer diye düşüüyorum.
bunun için konu başlığı açmaya kalkılacaksa işin içinden çıkılmaz. biz 3 basamaklılara kadar toplamayı gördük diyen öğrencilere nasıl kızıyorsam bunun bu şekilde olduğuna inandıran öğretmenlere de kızıyorum, siz bari yapmayın hocam.
esas olan mantığın kendisidir, kök alma öğretildiği an çift ve tek derece ayrımı da verilmişse iş bitmiştir. biz 2 yi gördük 3 ü görmedik , trigonometrik fonksiyonun toplamını gördük de periyodunu görmedik , çarpımını yaptık ama kübü nasıl açılır öğretilmedi, bunlar hoş değil.

trigonometri denen zımbırtı müfredattayken periyodun çıkarılmasını sorgulayacağınız yerde neden çıkarıldığı hale buradan soru geliyor diye yakınmak çok daha kötü. bu da matematikçifm hocamızaydı :)

Bana ne kimin müfredata neyi ekleyip neyi çıkardığından. Benim sıkıntım, çıkarıldığına emin olduğum bir konunun hala orada duruyor olması. O orada duruyorsa o zaman ben yokum demektir.

Ayrıca, matematik bir zincirse, her konu da bu zincirin bir halkası ise, o zaman sizin mantığınızla saymayı bilen her kişi, üniversitedeki konulardan da sorumludur. Böyle değilse, bunun sınırını nasıl belirleyebileceksiniz?

Alıntı:

---

Alp'den alıntı

Sınır kendimiz:)

---

Ne anlamda?

Sabri hocam, belirli sınırlar olmazsa tüm matematik soruları girer işin içine. Burada öğrencinin yapabilecek olması önemli değil. Çoçuğa hakaret etmiyoruz. Sınırlar koyarak öğrencinin işini kolaylatırıyor MEB. Bu işi için bir çok öğretim programı hazılanıyor. Burada amaç matematikteki davranışları (her bir kurala davranış diyoruz) yıllara yayarak öğrencilere yüklenmeden bir öğretim sağlamak.

Fikri hocam, dediğiniz biliyorum ama bu sorularda karşılaştığımız olay konularda yok gibi görünüyor ama müfredat programındaki davranış (kazanımlar) kısmında mevcut. Pek bakmasakta.

Cuma günleri forum tam "forum" havasına giriyor.

Alıntı:

---

MatematikciFM'den alıntı

Bunun tek sorumlusu bence ÖSYM ve MEB dir.Çünkü ÖSS de ve SBS de müfredat dışında soru sorulabileceği izlenimini onlar bıraktı. Millet de ters köşeye yatmamak için ne buldularsa anlatıyorlar ve öğrenciler de çalışmak zorunda kalıyor.

---

Ve ne yazık ki hiçbir şeyi tam olarak öğrenemiyor. MatematikçiFM hocama tamamen katılıyorum, ben de öyle öğrencilerle karşılaşıyorum ki, acaba benimle dalga mı geçiyor, diye düşünüyorum bir an. Hocam zerre kadar abartmıyor, lise 3 öğrencisi (okul adı vermeyeceğim) rasyonel sayıları toplayamıyor.

hocam tabi ki sınılar olsun ama türevi sınırlar mantıklı olsun mesela karekök varken küpkök neden olmasın ki , 3 basamaklı sayılar toplanırken 4 basamaklılar neden olmasın?

sinüsün grafiğini çizmişseniz bunun periyodunu neden konuların dışına itesiniz ki? ki sinüs denen şeyin belki de ileri matematikteki en önemli özelliği periyodik ve cosinüsle dik olmasıdır.

şunu asla demiyorum integrali öğrettik diyip öğrenciye bir yüzeyin üzerinde integral almayı, türevi öğrettik diye differansiyel denklemleri dayasınlar, saece demk istediğim ayrılması mümkün olmayan bazı basit ve bütünleşik şeylerin bir parçası içerideyse kaanı da kapğı dışına kalmasın ya tamamen dışarı atılsın (ki bu mümkün değil) ya da tamamen içeri girsin.

Alıntı:

---

ömer_hoca'den alıntı

Ve ne yazık ki hiçbir şeyi tam olarak öğrenemiyor. MatematikçiFM hocama tamamen katılıyorum, ben de öyle öğrencilerle karşılaşıyorum ki, acaba benimle dalga mı geçiyor, diye düşünüyorum bir an. Hocam zerre kadar abartmıyor, lise 3 öğrencisi (okul adı vermeyeceğim) rasyonel sayıları toplayamıyor.

---

bu da farklı boyutlarda incelenmesi gereken bir sorun. forumda başka yerde de geçmişti ben yorumumu (gereksiz de olsa) yazmıştım.
o dediğiniz öğrenciye eğer ortaokulda gereksiz bazı konular öğretilmeseydi o çocuk muhtemelen gerkçekten olmazsa olmazları mesela 1/2+1/3 ü öğrenecekti ama çocuğa türev gibi konuları çakmaya çalışarak zaten hayatında çok fzla başvurmayacağı konuları bilmsini istiyorlar ve doğal olarak da olmuyor. minimum bir temel olur ve bu ilköğretime verilirse (bu minimumum şu ankinden çok daha alt seviylerde olması gerektiğini düşünüyorum) kalan kısımlar branşlaşmadan da faydalanarak daha yoğun birşekile anlatılmalı. mesela matematik yoğun bir tarafı tercih etmiş ortaokul ya da lise öğrencisi artık her neyse, gerekiyosa şu an üniversitelerin matematik bölümnde ilk iki yılda okutulan derslerin sorularına bile fikir yürütmeli. yok matmatik yoğun olmayan bir bölümü tercih etmeyen bir öğrenci ise sinüsün karşı bölü hipotenüs olduğunu bilsin , türevin hız veya eğim olduğunu bilsin yeter , 2x in türevinin 2 olduğunu bilmesi bile gereksiz.

Benim fikrim de budur. Gereksiz bir şekilde derine inilmeye çalışılıyor ancak inilemiyor. Yüzeysel bir öğretim bile verilemiyor bu sefer. Halbuki daha sığ konular adam akıllı öğretilse insanlar hiç değilse günlük hayatlarında kullanırlar aldıkları bilgiyi.

Ayrıca MEB kitaplarının içler acısı durumu konusunda da hocama tamamen katılıyorum. Sanki ülkedeki herkesin interneti var, yardımcı kaynağa ulaşma imkanı sınırsızmış gibi araştırmaya teşvik ediyorlarmış insanları sözümona...