Will daha çok kişisel duygu ve görüşler yardımıyla yaptığımız tahminlerde,anlık kararlarda(konuşma anındaki kararlarda), yaptığımız teklif ve verdiğimiz sözlerde,önerilerde, özellikle de I think'ten sonra kullanılır.
I ** going to ise gördüğümüz şeylere dayanarak söylediğimiz tahminlerde kullanılır. Yani olan şey açık ve bellidir,önceden kararlaştırımış veya olmasına kesin gözüyle bakılan işler için kullanılır.
Bir örnek:
Adam radyoyu tamir ederken kızı yanına geliyor ve şöyle diyor:
Dad, can you help me with my homework? (Baba, ödevime yardım edebilir misin?)
No, I can't. I'** busy now. I will help you in the afternoon. (Hayır edemem. Şimdi meşgulüm. Sana öğle sonu yardım edeyim.)
Burada adam yardım etmeye o anda karar verdiği için will kullanılıyor.
Az sonra bu kez oğlu gelip şöyle diyor:
Dad, can you repair my bicycle this afternoon? (Baba, bu öğle sonu bisikletimi tamir edebilir misin)
No, I can't. I ** going to help Mary this afternoon. I'll repair your bicycle tomorrow. (Hayır edemem. Bu öğle sonu Mary'ye yardım edeceğim. Bisikletini yarın tamir edeyim.)
Burada adam ilk cümlede going to kullanıyor. Çünkü kızına yardım etme kararını daha önce vermişti.
İkinci cümlede will kullanılıyor. Çünkü oğluna yardım etme kararını o anda veriyor.
Umarım yardımcı olabilmişimdir