Kafama takılan bir şey var. Sizin görüşleriniz nedir bu konuda.

Bir çok kişinin sorularınız çözüyoruz. Soruları çözüyoruz ama çözümlerle ilgili soru soran kişini hiç bir anlamamazlığı olmuyor mu? Soru çözdüğümüz konularda öğrenciler çözümler hakkıda şurası şöyle olmaz mı yada şurası neden böyle oldu gibi hiç soru sormuyor.

Yani biz o kadar iyi anlatarak mı çözüyoruz ki soruları öğrencilerin anlamadıkları hiç bir yer kalmıyor?

Yoksa öğrenciler sordukları soruların çözümlerine bakmıyor veya direk bir yere yazıp ödev çözümü olarak öğretmenlerine mi veriyor?

Bu konuda sürekli soru soranların bu konu altında cevap vermesini istiyorum. Diğer öğretmenlerimizinde görüşlerini bildirmelerini istiyorum.

Soru soranlar cok zeki hocam.Ama bir o kadar da unutkan.Donup arkasina bakip bir tesekkuR etmeden gidenlerden.Hic tanimadıginiz bir insan icin dakikalarinizi hatta saatlerinizi harciyorsunuz ama arkasindan bakip kaliyosunuz.Bazen de ayni soru baska bir forumda baska bir isimle yine soru isareti..Simdi cozum yazmak mi lazim oturup dusunmek mi?

Hocam, az sayıda olsa da "çözümü anlamadım" diye soran öğrenciler çıkıyor. Ayrıca, kanımca, forumdaki öğretmenlerin çoğu gayet güzel açıklamalı çözümler de yapmaktalar. Fakat sizin asıl altını çizdiğiniz konu (alıp aynen ödeve koplayanması konusu) zaten bildiğimiz bir gerçek değil mi?

LoDoS, teşekkür konusunda bende çok hassasım. Bu şekilde bir çok sorusu çözülmüş ama hiç bir konuya teşekkürü bırak anlayıp anlamadığını yazmaya bile erinenler var. Bu kişileri sürekli banlıyorum (vaktimin bir çok kısmını kişileri incelemekle geçiyor) .

Bende sizin dedikleriniz yönünde hissettiğim için açmak istedim. Bizim burada öğrencilerin çözümler konusunda fikirlerini alabilmemiz gerekiyor. "Şöyle yapsam olur mu? ", "Burayı neden böyle yaptınız" gibi cevapların bazı çözümlerde gelmesi gelmesi gerekiyor. Yani karşılıklı etkileşim olmasını sağlamalıyız. Ancak bu şekilde öğrenme olduğunu anlayabiliriz.

Burada amacımız matematiği öğretmek ya da çözümler için bakış açısı kazandırmaktır.

Geçen gün bir polinom sorusu sorulmuş. Soran kişi 10. sınıf.
Ben soruyu türev ile çözdüm. Ama soran kişi ben türev bilmiyorum demedi. Demek oluyor ki öğrenmek değil amaç.
__________________________________________
Ayrıca aynı kişi defalarca aynı konudan soru soruyor. Armut piş ağzıma düş. Aynı konudan sürekli soru soranları belirleyip sorularını çözmeye biliriz. Hazırcılığa alıştırmamış oluruz böylece.
___________________________________________
Elimden geldiğince soruları (çözebildiğim kadarıyla) çözmeye çalışıyorum. Ama geçen gün bir dayak yemediğim kaldı.
Soruyu soruyor sen uğraşıyorsun. Sonra bakmışsın soruyu değiştirmiş. Yine uğraşıyorsun. Bir bakmışsın yine değiştirmiş. Yine uğraşıyorsun yine... Bir karar ver artık soru hangisi dediğinde ise Senin problemin ne bayan diyor. Bunu Türkçe yazma tenezzülünde bile bulunmuyor. İngilizce yazıyor dalga geçer gibi. Lodosun dediği gibi hiç tanımadığın bir insana emek harcıyosun, zaman harcıyosun. Teşekkür etmeyi bırak, morelini bozuyor böyle.
Garip.

sayın Admin'e, hocamlarıma ve diğer tüm soru çözen arkadaşlarıma katılıyorum.
ama bazıları " sağol" veya " nasıl çözdün?" yazıyor.

ama sanırım birçok öğrenci çözümü direk defterine yazarak ertesi gün okuldaki hocasına gösteriyor " hocam çözdüm." diye.
ama kendini bu tip kişiler kendilerini kandırıyor. sınavda soruyla başbaşa kalıyor. sonrada çay bahçesinde sevgilinin gözlerine bakar gibi :) dakikalarca soruyla bakışıyor. kopya :mad: çekiyor. gene kendini kandırıyor.
okul bitip hayata atılınca işyerinde soru karşısına çıkınca (benim karşıma birçok kez matematik/geometri soruları çıkdı ve çıkmayada devam edecektir.) işte o an golü yiyiyor. hayat: 1 insan :0

Alıntı:

---

Melek12'den alıntı

Geçen gün bir polinom sorusu sorulmuş. Soran kişi 10. sınıf.
Ben soruyu türev ile çözdüm. Ama soran kişi ben türev bilmiyorum demedi. Demek oluyor ki öğrenmek değil amaç.
__________________________________________
Ayrıca aynı kişi defalarca aynı konudan soru soruyor. Armut piş ağzıma düş. Aynı konudan sürekli soru soranları belirleyip sorularını çözmeye biliriz. Hazırcılığa alıştırmamış oluruz böylece.
___________________________________________
Elimden geldiğince soruları (çözebildiğim kadarıyla) çözmeye çalışıyorum. Ama geçen gün bir dayak yemediğim kaldı.
Soruyu soruyor sen uğraşıyorsun. Sonra bakmışsın soruyu değiştirmiş. Yine uğraşıyorsun. Bir bakmışsın yine değiştirmiş. Yine uğraşıyorsun yine... Bir karar ver artık soru hangisi dediğinde ise Senin problemin ne bayan diyor. Bunu Türkçe yazma tenezzülünde bile bulunmuyor. İngilizce yazıyor dalga geçer gibi. Lodosun dediği gibi hiç tanımadığın bir insana emek harcıyosun, zaman harcıyosun. Teşekkür etmeyi bırak, morelini bozuyor böyle.
Garip.

---

Polinomu türevle çözdüğün kısma katılmıyorum, ben de 10. sınıfım hem okulda hem dersanede polinom sorularını çözmeye yetecek kadar türev öğrendim. Soruyu soran arkadaş da o kadar türev biliyor olabilir. Ama geri kalan kısımlarda hepinize katılıyorum. Çok büyük bir teşekkür eksikliği var :(

Alıntı:

---

gökberk\'den alıntı

Polinomu türevle çözdüğün kısma katılmıyorum, ben de 10. sınıfım hem okulda hem dersanede polinom sorularını çözmeye yetecek kadar türev öğrendim. Soruyu soran arkadaş da o kadar türev biliyor olabilir. Ama geri kalan kısımlarda hepinize katılıyorum. Çok büyük bir teşekkür eksikliği var :(

---

Biz 10. Sınıfta öğrenmediğimiz için (polinom sorusunu çözecek kadar) öyle söylemiştim. Öğrendiyseniz ne ala tabi. O zaman sözüm geri sözüm geri :)

aslında (zorunlu) ödev denen şey kalksa öğrencilerin de boşu boşuna ikiyüzlülük yapması gerekmeyecek.
öğrenciyken ödev yapmayı hiç sevmezdim ve mantığını da anlamazdım halen de anlayabilmiş değilim hele ki bu teknoloji çağında şunlar bi dahaki derse çözülecek demek öğrencinin zamanını çalmaktan başka bişey değil, her türlü kopya ortamı zaten mevcut. şunları çözerseniz iyi olur ama sorumlu değilsiniz derseniz bu konuyla ilgilenenler çözerse çözer ki isteksizce çözülen 1000 soru , isteksizce harcanan 1000 dakika yerine gönüllü olarak 1 dakika harcamak 1 soru çözmek daha iyidir.
şimdi bakıyorum bizim zamanımızdan da çok ödev veriliyor. okuldan geliyo çocuklar çantayı ertesi güne hazırlayana kadar uyku vakti gelmiş oluyo (çantalar da eşşek ölüsü). hocalarım duyun sesimizi artık :) , çocuklara bu kadar ödev vermeyin, bu kadar ders çalıştırtmayın.
yine geliyoruz müfredattaki şişkinliğe. temel bazı bilgiler herkese öğretilse yeter. bana göre bu temel dediğim şeyler mevcudun yarısından çok daha azdır. çocuklar bildiklerini iyi bilerek liseyi bitirebilseler sonrasında üniversitede ne kadar derine inilecekse inilse boşuna emek harcanmamış olur, verim de artar.

öğrencileri çok zorlayıp altından kalkamayacakları yük sırtlarına vuruluyor sonra da neden teşekkür etmiyolar neden okumadan anlamadan kopya çekip aynısını defterlerine yazıyolar diye yakınıyoruz. biz de öğrenci olduk, sonuçta birçok öğrenci burada sorduğu soruyu normalde kendisi çözmek ya da öğrenmek istemiyoki sadece bi zorunluluğu yerine getirmeyi amaçlıyor. çok görmemek lazım. aşırı suistimal ya da kötü niyet sezerseniz pas geçersiniz olur biter :)

Hocam size %100 katılıyorum. Zorunlu ödev vakit kaybı mesela şu an edebiyattan araştırma ödevim olmasaydı ( Zaten bu araştırma bana can sıkıntısı dışında bir şey kazandırmıyor) soru çözecektim bana üni. sınavında daha faydası olurdu. :)

öncelikle herkese hayırlı akşamlar diliyorum... Ben bu siteye üye olalı dah 1 ay olmamıştır herhalde, ama bu süre içinde siteye çabuk ısındım... Türkiye'nin dört bir yanından yüzlerini dahi tanımadığım birçok kişi sorularıma yanıt veriyor... Herkesten allah razı olsun...türkçe öğretmenliğinden bu sene mezun oldum ve atanamadım... Matematiksiz bir sınav, daha doğrusu matematiksiz bir hayat her şeyden geri kalmaya sebep oluyor... Kpss de 30 matematik sorusundan ortalama 17-18 yapıyorum ve bu sene hedefim inşaallah 26-27 net...bu siteye üye olmamın bir nedeni de bu... Yani anlayamadığım, kavrayamadığım yerlerin mantığını kavrayarak soruları kendi başıma çözebilmek...ayrıca şimdilik sorularımı sorup cevap almak aşamasındayım, yani başkalarına yardımcı olamamaktan da vicdanen rahatsızım... Ama sorulara baktığım zaman genellikle liseli arkadaşlar soru soruyor ve mat2 ye yabancı olduğum için cvp veremiyorum... Bu konuda da mazur görürseniz sevinirim... Ayrıca teşekkür konusuna ben de katılıyorum... Insan fıtraten bir teşekkür beklemekte tabi ki...

Kendiniz rahat hissedin hocam. Elinizden geldiğince ufak tefek çözersiniz. Sürekli çözüm beklemiyoruz herkesten. Biz yardımcı olmaya çalışıyoruz herkese ayrım yapmadan.

Ancak bazıları biz burada bu işi yapmakla yükümlüymüşüz gibi düşünerek verdiğimiz çözümlere bir teşekkür bile çok görüyorlar.

Kendisi ile akrabalık bağı olmayan, hiç bir şekilde bir beklenti gütmeyen gönüllü insanlar soruları çözüyor, beyefendiler (hanım efendiler) bir teşekkürü çok görüyor.

Böyle düşüncesiz insanlar ne kendisine ne de vatana hayır olmaz. Onlardan hiç bir şeyde olmaz zaten.

Alıntı:

---

gereksizyorumcu'den alıntı

aslında (zorunlu) ödev denen şey kalksa öğrencilerin de boşu boşuna ikiyüzlülük yapması gerekmeyecek.
öğrenciyken ödev yapmayı hiç sevmezdim ve mantığını da anlamazdım halen de anlayabilmiş değilim hele ki bu teknoloji çağında şunlar bi dahaki derse çözülecek demek öğrencinin zamanını çalmaktan başka bişey değil, her türlü kopya ortamı zaten mevcut. şunları çözerseniz iyi olur ama sorumlu değilsiniz derseniz bu konuyla ilgilenenler çözerse çözer ki isteksizce çözülen 1000 soru , isteksizce harcanan 1000 dakika yerine gönüllü olarak 1 dakika harcamak 1 soru çözmek daha iyidir.
şimdi bakıyorum bizim zamanımızdan da çok ödev veriliyor. okuldan geliyo çocuklar çantayı ertesi güne hazırlayana kadar uyku vakti gelmiş oluyo (çantalar da eşşek ölüsü). hocalarım duyun sesimizi artık :) , çocuklara bu kadar ödev vermeyin, bu kadar ders çalıştırtmayın.
yine geliyoruz müfredattaki şişkinliğe. temel bazı bilgiler herkese öğretilse yeter. bana göre bu temel dediğim şeyler mevcudun yarısından çok daha azdır. çocuklar bildiklerini iyi bilerek liseyi bitirebilseler sonrasında üniversitede ne kadar derine inilecekse inilse boşuna emek harcanmamış olur, verim de artar.

öğrencileri çok zorlayıp altından kalkamayacakları yük sırtlarına vuruluyor sonra da neden teşekkür etmiyolar neden okumadan anlamadan kopya çekip aynısını defterlerine yazıyolar diye yakınıyoruz. biz de öğrenci olduk, sonuçta birçok öğrenci burada sorduğu soruyu normalde kendisi çözmek ya da öğrenmek istemiyoki sadece bi zorunluluğu yerine getirmeyi amaçlıyor. çok görmemek lazım. aşırı suistimal ya da kötü niyet sezerseniz pas geçersiniz olur biter :)

---

Hocam lise ile ilköğretim biraz farklı. Lise de tahminim öğretmenler ödevi bir koz olarka kullanıyorlar. Öğrenci yazılıdan kopya çektiği zaman bir şey yapamaycak belki ödev ile sınıfta öğrencileri dizgizleyeceğini düşünüyor olabilir. Aslında ödeve not vermek gibi bir şey yok. Ancak öğretmenler bunu lisede nota çevrileceğini bildirerek kendisine bir silah daha kazanıyor.

Lise öğretmenleri içinde bu düşünceyle ödev vermeyenlerde yazılılarda bir şey beceremeyen öğrencileri geçirebilmek (not vereeck bir araç) veriyorlardı bu ödevleri.

İlköğretimde durum tamamen değişik. Ödev yok. Performans görevi var. Öğrenci öğrendiklerini uygulayacağı çalışmalar etkinlikler veriliyor. Ve bunu öğrenci kendisi tek başına yapmak zorunda değil. yeni yönetmelik ile bu görev (ödev) öğretmenle birlikte yapılacak diyor. Yardım alarak. Ama bu not ile değerlendiriliyor. Burası biraz saçma tabi. Birlikte yapacağız ben öğrenciye not verecem. İşe bak.

Ha ben veriyormuyum derseniz; bu performans görevleri haricinde hiç ödev vermem 4 yıldır. Diyorum getirin birlikte yapalım ama getiren yok. Zaten öğrenme gayreti olan kendiliğinden çalışır. Ben ödev vermiyor aynı zamanda sorularınızı bekliyorum diyorum. Ama nerde soru getirecek öğrenci okulumda.

Alıntı:

---

Admin'den alıntı

Kendiniz rahat hissedin hocam. Elinizden geldiğince ufak tefek çözersiniz. Sürekli çözüm beklemiyoruz herkesten. Biz yardımcı olmaya çalışıyoruz herkese ayrım yapmadan.

Ancak bazıları biz burada bu işi yapmakla yükümlüymüşüz gibi düşünerek verdiğimiz çözümlere bir teşekkür bile çok görüyorlar.

Kendisi ile akrabalık bağı olmayan, hiç bir şekilde bir beklenti gütmeyen gönüllü insanlara soruları çözüyor beyefendiler (hanım efendiler) bir teşekkürü çok görüyor.

Böyle düşüncesiz insanlar ne kendisine ne de vatana hayır olmaz. Onlardan hiç bir şeyde olmaz zaten.

---

HAKLISINIZ HOCAM, TEŞEKKÜR DE ASLINDA EDEPTEN GELİR .BU SÖZLERİNİZ YUNUS EMRE' Yİ HATIRLATTI BANA

https://img850.imageshack.us/img850/714/mat09102011.jpg

İlim meclislerinde aradım, kıldım taleb,
İlim geride kaldı ille edeb ille edeb.

Güzelmiş. Beğendim.

Kesinlikle katılıyorum. Ödev olabilir ama zorunlu olunca her öğretmen zorunlu veriyor sonuçta gece 12 lere kada ödev yapma bile gerekebiliyior. :)

Alıntı:

---

yucel40'den alıntı

öncelikle herkese hayırlı akşamlar diliyorum... Ben bu siteye üye olalı dah 1 ay olmamıştır herhalde, ama bu süre içinde siteye çabuk ısındım... Türkiye'nin dört bir yanından yüzlerini dahi tanımadığım birçok kişi sorularıma yanıt veriyor... Herkesten allah razı olsun...türkçe öğretmenliğinden bu sene mezun oldum ve atanamadım... Matematiksiz bir sınav, daha doğrusu matematiksiz bir hayat her şeyden geri kalmaya sebep oluyor... Kpss de 30 matematik sorusundan ortalama 17-18 yapıyorum ve bu sene hedefim inşaallah 26-27 net...bu siteye üye olmamın bir nedeni de bu... Yani anlayamadığım, kavrayamadığım yerlerin mantığını kavrayarak soruları kendi başıma çözebilmek...ayrıca şimdilik sorularımı sorup cevap almak aşamasındayım, yani başkalarına yardımcı olamamaktan da vicdanen rahatsızım... Ama sorulara baktığım zaman genellikle liseli arkadaşlar soru soruyor ve mat2 ye yabancı olduğum için cvp veremiyorum... Bu konuda da mazur görürseniz sevinirim... Ayrıca teşekkür konusuna ben de katılıyorum... Insan fıtraten bir teşekkür beklemekte tabi ki...

---

Ben de siteye geçen sene üye oldum, ve üye olduğumda lise matematiği beni zorluyordu, ilkokuldan lise seviyesindeki matematiğe geçişte takılmalar yaşadım. Sürekli soru soruyordum... Sorulan sorulara bakıyordum bir şey anlamıyordum. Şimdi daha az soru sorup, daha çok soru cevaplayan durumdayım. Gün gelir siz de başkalarına yardım edebilecek düzeye gelirsiniz :)

Alıntı:

---

gökberk'den alıntı

Ben de siteye geçen sene üye oldum, ve üye olduğumda lise matematiğine dair hiçbir şey bilmiyordum. Sürekli soru soruyordum... Sorulan sorulara bakıyordum hiçbir şey anlamıyordum. Şimdi daha az soru sorup, daha çok soru cevaplayan durumdayım. Gün gelir siz de başkalarına yardım edebilecek düzeye gelirsiniz :)

---

gerçekten bir senede mi bu kadar ilerlettin, inanılmaz bir gelişme bence. eminim seviyen benden iyiydi başladığında. aslında burada teşekkür olayı çok önemli çünkü soru çözmek bilgisayar ortamında çok zor, ne kadar matematik editörü işleri kolaylaştırsada yinede zaman alıcı bir iş. yani cevap yazan arkadaş emek veriyor. ben neredeyse her gün soru soruyorum ve çözebildiğim noktaya kadar (yada bazen saçmaladığım noktaya kadar:)) sorularla birlikte yazıyorum. bu bazen işleri soru çözen için kolaylaştırıyor çünkü konu hakkında ne bildiğimi ve nerde hatta yaptığımı anlıyabiliyor. bazen sadece kısa bir cevap bile yeterli oluyor bu durumda.

Ben bu vesileyle herkese katkılarından ötürü tekrar teşekkür ediyorum. Eğer matematik olayını kıvırırsam bu sitenin ve sorularımı çözen arkadaşların ve hocalarımızın çok büyük katkısı olacak. Biliyorum KPSS matematiği yani mat 1 sizin için sıkıcı ve basit geliyor ama yardımlarınızın bizim için çok önemli olduğunu unutmayın lütfen.

Alıntı:

---

Biliyorum KPSS matematiği yani mat 1 sizin için sıkıcı ve basit geliyor ama yardımlarınızın bizim için çok önemli olduğunu unutmayın lütfen

---

Matematik bir tutkuysa asla sıkıcı gelmez :) Ben Mat-1 ve Mat-2 diye ayrım yapamıyorum kitaplar,sınavlar ayırıyor ama ikisinin de yeri ayrı matematik bütünüyle zevklidir. Kendi adıma; Asla burada sorulara cevap verirken sıkılmıyorum zevkle çözüyoruz soruları bu şekilde düşünmeyin.

Alıntı:

---

makme'den alıntı

gerçekten bir senede mi bu kadar ilerlettin, inanılmaz bir gelişme bence. eminim seviyen benden iyiydi başladığında.

---

Hayır matematiğim kötü değildi :) Matematik temelim her zaman iyiydi, ama liseye geçtiğimde ilkokul ve lise matematiği arasındaki o fark beni etkilemişti. Takıldığım konular ilkokuldakine göre daha fazla oluyordu. Bunu söylemek istemiştim :)

Benim naçizane bir önerim olacak.Bilmiyorum belki forum kirliliğine sebep olabilir ama soru soran herkes soruda nereye kadar geldiğini, neler yaptığını da yazmalı.En azından uğraşıp emek verdiğini görebiliriz.Bu öğrenciler için de faydalı. Ezberlemekten kurtulabilirler.

Sadece düz soru soran kişilere değil de, soru ile uğraşan ve kendince geldiği yere kadar yapabildiklerini yazan kişilere yardım edilmeli.

Öyle bir şey tam amacımıza uygun olacak ama öğrencilere öğrencilerden bunu istediğimizde yapan çok az oldu. Çok vakit kaybettirdiğini düşünüyorlar.

Hocam bir nedenide şu olabilir. Bazen konuya hakim olunuyor fakat zor bir soru çıktığında o konuya hakim olunmasına rağmen ikilemlere düşebiliyor insan. sadece ilk adımı veyahut 2. adımı yanlış atıyor yada sorulan soru konu içi bir püf nokta içerebiliyor. Fakat çözümde yanlış yaptığı yeri görüp ondan ders çıkardığında sağol demek ile yetinebiliyor

Fakat genel olarak sizin söyleminiz ağır basmakta. Çoğu öğrenci ödev gibi yazıp hocaya gösterebiliyor. yada biryerlere yazıp "sonra bakarım ya zaten çözüldü sorun değil" hissine kapılıp soru çözümünü boşluyor ve erteliyor. Böyle bir konuya değinmeniz öğrencileri fazlasıyla düşündüğünüz anlamına geliyor. Size canı gönülden teşekkür ediyorum.