şimdi sokrates doğru bilginin imkanlılığını savunuyor.
ama aynı zamanda bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir diyor.
doğurtma yöntemiyle de insanların aslında doğuştan bir şeyler bildiklerini ispatlıyor.
sonuç olarak bir şeyleri aslında bilmiş oluyoruz.
bu çok kafamı karıştırdı ya. bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir ' i yorumlarmısınız.
ama aynı zamanda bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir diyor.
doğurtma yöntemiyle de insanların aslında doğuştan bir şeyler bildiklerini ispatlıyor.
sonuç olarak bir şeyleri aslında bilmiş oluyoruz.
bu çok kafamı karıştırdı ya. bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir ' i yorumlarmısınız.
Hayatımızda bilinmedik o kadar şey var ki, aslında ben hiç bir şey bilmiyor muşum anlamındadır.Yani Bilgi sonsuz bi deniz.İnsan ise o denizin icinde bir kum tanesi. Bu söz gerçekten 'bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir' bu sözü açıklar niteliktedir .
MatematikciFM 00:30 05 May 2012 #3
Bizim bildiklerimiz, bilgi okyanusundaki bir damla kadar olduğu için, gözardı edilebilir demek istiyor.
Yada matematiksel olarak şöyle düşünelim.
Bilgi sonsuz olsun. Bildiklerimizin değeri de a olsun.
Bilmediklerimiz=Bilginin tamamı-bildiklerimiz
Bilmediklerimiz=∞-a=∞
Bilmediklerimiz sonsuzsa , bildiğimiz 0 dır.
Ya da Bildiklerimiz=Bilgi-Bilmediklerimiz=∞-∞=0
Yada matematiksel olarak şöyle düşünelim.
Bilgi sonsuz olsun. Bildiklerimizin değeri de a olsun.
Bilmediklerimiz=Bilginin tamamı-bildiklerimiz
Bilmediklerimiz=∞-a=∞
Bilmediklerimiz sonsuzsa , bildiğimiz 0 dır.
Ya da Bildiklerimiz=Bilgi-Bilmediklerimiz=∞-∞=0
Doğru bilginin kaynağının var olduğunu savunanlar rasyonalistlerdir. Sokrat'ın "Bilgi doğuştan gelir" düşüncesi rasyonalizme uygun düşer.
rasyonalizm; bilginin akıl ve onun bir işlevi olan düşünme gücü ile oluştuğunu benimseyen, doğru bilginin ölçütünü de duyularda değil, akılda bulan bir öğretidir
Yani Sokrat'ın bu görüşü,
Doğru bilginin kaynağına ulaşılabilir düşüncesine uygundur.
Tek bir şey biliyorum o da hiç bir şey bilmediğim sözünde ise bilginin varlığını kabul etmiş oluyor, ama bilginin çokluğundan bahsetmiş. Bilinmedik bilginin çokluğundan bahsediyor.
Imam Azam bir sözü de buna uygundur. "Bilmediklerimi ayaklarımın altına alsam başım göğe değerdi"
rasyonalizm; bilginin akıl ve onun bir işlevi olan düşünme gücü ile oluştuğunu benimseyen, doğru bilginin ölçütünü de duyularda değil, akılda bulan bir öğretidir
Yani Sokrat'ın bu görüşü,
insanların aslında doğuştan bir şeyler bildiklerini ispatlaması
Tek bir şey biliyorum o da hiç bir şey bilmediğim sözünde ise bilginin varlığını kabul etmiş oluyor, ama bilginin çokluğundan bahsetmiş. Bilinmedik bilginin çokluğundan bahsediyor.
Imam Azam bir sözü de buna uygundur. "Bilmediklerimi ayaklarımın altına alsam başım göğe değerdi"
Bizim bildiklerimiz, bilgi okyanusundaki bir damla kadar olduğu için, gözardı edilebilir demek istiyor.
Yada matematiksel olarak şöyle düşünelim.
Bilgi sonsuz olsun. Bildiklerimizin değeri de a olsun.
Bilmediklerimiz=Bilginin tamamı-bildiklerimiz
Bilmediklerimiz=∞-a=∞
Bilmediklerimiz sonsuzsa , bildiğimiz 0 dır.
Ya da Bildiklerimiz=Bilgi-Bilmediklerimiz=∞-∞=0
Yada matematiksel olarak şöyle düşünelim.
Bilgi sonsuz olsun. Bildiklerimizin değeri de a olsun.
Bilmediklerimiz=Bilginin tamamı-bildiklerimiz
Bilmediklerimiz=∞-a=∞
Bilmediklerimiz sonsuzsa , bildiğimiz 0 dır.
Ya da Bildiklerimiz=Bilgi-Bilmediklerimiz=∞-∞=0
sonsuz-sonsuz nasıl sıfır oluyor ya
Sokrates, bu sözle bilginin kemmiyetinden (miktarı) bahsetmiyor. İnsanın aczini anlatıyor. Buna rağmen doğru bilgiyi bulabileceğimizi söylüyor. Erdemlilikten, ahlâklı olmaktan bahseder. Gerçek insanî değerlerden ve hakikatlerden bahseder.
"Ben kimim" sorusu onundur. "Bu hayat ne, neden buradayım?"... Bakın dikkat ederseniz hem İslâm'ın soruları bunlar. İlâhi bir sistem arayışında kısacası.. Kokusunu alıyor ama, aklı kâfi gelmiyor tabiî ki... Bir "Elçi" gerek bu büyük kafaya.
Zaten doğuştan gelen bilgilerden biri ahlâktır. İnsan belli bir tıynet üzerine doğar ve o büyüdükçe çevreyle birlikte değişir ve gelişir. Ahlâk hem doğuştan vardır ve hem de sonradan kazanılan bir şeydir. (İslâm'a göre)
Bu çerçevede Sokrates İslâmî fikriyata çok yakın olduğu için büyük bir kafadır.
Meselâ sokakta insanları çevirir sorarmış; "kimsin sen, nesin, ineğine bile belli bir düzen içinde bakıyorsun, ama çocuklarına veya kendine niye özen göstermiyorsun" diye sorarmış, bundan v.b. rahatsızlık duyan o zaman ki yönetim zaten sokratesi zehir içirterek idam eder. Çok ahlaklı bir adam imiş. Bu fikrinden vazgeç, insanlarımızı kışkırtma seni idam etmeyelim diyorlar, ama Sokrates bunu reddediyor. Doğru bildiklerimi halka (insanlara) söyleyeceğim diyor, sizin yolunuz yanlış ve erdemli değil demek istiyor ve (talebesi Eflatun-Platon da yanında) zehir içerek güle oynaya ölüyor.
ben felsefeden anlamam ama matematikle felsefe arasında bir ilişki var heralde
MatematikciFM 02:56 18 May 2012 #8 ben felsefeden anlamam ama matematikle felsefe arasında bir ilişki var heralde