MatematikTutkusu.com Forumları

Duygularımızı gizleyişlerimiz ve "elalem ne der?''ciliğimiz üzerine...

sinavkizi 15:10 07 Tem 2012 #1
Sizlerle Üstün Dökmen'in "Var olmak, Gelişmek, Uzlaşmak" isimli kitabından 2 pasajı paylaşmak istedim.
Bir diyalog, bir fıkra.
...
İnanıyorum ki -zannediyorum ki- kendisini derinlemesine tanıyan bir insan, içindeki gerçek istekleriyle tanıştığında, bu isteklerin, kendisine ve başkalarına zarar vermeyecek türden olduğunu görecektir. Saldırgan, öfkeli davranışlarımızın arkasında, korkularımız, sevilme isteğimiz, rahat yaşama ve yarına kalma arzumuz bulunuyor olabilir.Bu konuyu ilerde ayrı bir kitapta incelemek istiyorum. Şimdilik küçük bir örnekle söylemek istediklerimi özetleyeyim:
Diyelim ki bir baba akşam eve geç gelen oğluna öfkeleniyor ve "Niçin geç geliyorsun?" diye bağırıyor.Oğlu ise, "Sen bana karışamazsın!" diyerek odasına giriyor ve kapıyı çarpıyor.Şuna inanıyorum ki bu baba-oğul, yüzeydeki duygularını ve isteklerini ifade etmektedirler.
Görünürün altındaki duygularını ve isteklerini fark ve ifade edebilseler, muhtemelen şunları söylemek isterlerdi:
Baba:"Eve geç gelmen beni korkutuyor.Koyduğum kuralları dinlemediğinde otoritemin sarsıldığını düşünüyorum; bu da beni korkutuyor.Seni seviyorum, senin de beni sevmeni istiyorum."
Oğul:"Özgür olmak istiyorum; kendi kararlarımı kendim vermek istiyorum.Özgürlüğümü kaybetme ihtimali beni korkutuyor; bana güvenmemen beni kızdırıyor.Beni sevmeni, bana güvenmeni istiyorum."

Babalar ve oğullar, yukarıdakilerin yarısını bile hissedip birbirlerine söyleyebilseler, nice kavgalar tatlıya bağlanırdı.
Bireysel isteklerimiz ile toplumsal kurallar arasında bocaladığımızda ne yapmamız gerektiği konusunda ışık tutması dileğiyle bir baraj teşbihi yapmak istiyorum:

Her insanın içinde coşkun bir ırmak vardır.Eğer bu ırmağın önüne hiçbir set koymazsanız taşabilir, size ve çevrenize zarar verebilir.Eğer ırmağın önüne katı bir duvar çekip ırmağın akmasını bütünü bütününe engellerseniz o zaman da hiç işe yaramaz.Bu ırmağın önüne bir baraj yapmalı, barajın kapakları olmalı ve kapakların denetimi sizin iradeniz altında bulunmalı; dengeyi sizin aklınız sağlamalı.Eğer her şeye rağmen, "Ya komşu teyzeler (toplum) barajımı eleştirirse," diyorsanız, o zaman lütfen şu fıkra ile devam edin.


Hoca eşeğe binmiş, oğlu yanında yürümektedir. Yoldan geçen biri,
"İnsafsız adam, çocuğu yürütüyor, kendisi rahatça kurulmuş," diye söylenir. Hoca utanır, eşekten iner, oğlunu bindirir.Bu kez de bir başkası,
"Bacak kadar boyuyla eşeğe binmiş, yaşlı babasını yürütüyor," diye oğulu eleştirir.Bunun üzerine baba oğul birlikte binerler.Yine yoldan geçen biri,
"İnsafsızlar, hayvanı öldürecekler," der.Bu eleştiriden de utanan baba oğlu, eşekten iner, onun peşi sıra yürümeye başlarlar.Bunu gören bir başkası ise
"Hay ahmaklar, boş eşek önlerinde yürüyor, bunlar binmeyi akıl edemiyorlar," diye eleştirir.Hoca dayanamaz,
"Bak oğlum," der, "ne yaptıksa beğenmediler.Bir tek eşeği sırtımıza almadığımız kaldı, onu da yaparsak 'deli' derler.İyisi mi biz bildiğimiz yapalım."

orkun44 - ait kullanıcı resmi (Avatar) orkun44 18:59 07 Tem 2012 #2
fıkra çok güzel

Üst Forum
Anasayfa
Yukarı Standart Görünüm