1. Osmanlı Devleti'nde farklı dönemlerde görülen aşağıdaki uygulamalardan hangisinin taht kavgalarını önlemek amacı taşıdığı savunulabilir?

A)Ülkenin, devleti yöneten aile bireylerinin malı sayılması
B)Şehzadelerin bazı sancaklara yönetici olarak gönderilmesi
C)Hanedanın kız çocuklarına egemenlik hakkının tanınmaması
D)Şehzadelerin iradeleri altında askeri birliklerin bulunması
E)Tahta geçme hakkının hanedanın en yaşlı erkek üyesine verilmesi

cevap e

2. Karlofça Antlaşması'yla kaybedilen toprakları geri alma ümitlerinin Pasarofça Antlaşması'yla sona ermesinin, Osmanlı Devleti'nde;

1. askerlik
2. diplomasi
3. ticaret

alanlarından hangilerindeki gelişmelerin önem kazanmasına neden olduğu savunulabilir?

A) Yalnız 1 B) Yalnız 2 C) Yalnız 3 D) 1 ve 2 E) 2 ve 3

cevap d

3. Osmanlı yönetimi esnafın haksız kazanç sağlamsını ve halkın zarara uğratılmasını engellemek için;

1. ölçü ve tartı birimlerinin damgalattırılması
2. toptancıların dükkan açıp perakendecilik yapmasının önlenmesi
3. malların tespit edilen standartlarının kadı sicil defterlerine kaydedilmesi

uygulamalarından hangilerini gerçekleştirmiştir?

A) Yalnız 1 B) Yalnız 2 C) Yalnız 3 D) 1 ve 2 E) 1, 2 ve 3

cevap e

4. Türkiye Selçuklu Sultanları tarafından yaptırılan ve zengin vakıfları bulunan kervansaraylarda zengin-fakir, hür-köle, Müslüman - Hristiyan farkı gözetilmeden bütün yolcular; üç gün ücretsiz konaklayabilmekte, hasta yolcular tedavi edilmekte, hatta fakir yolcuların giyecek ihtiyaçları bile karşılanmakta idi.

Buna göre, kervansarayların;

1. sosyal devlet anlayışını uygulama,
2. halka yönetimde eşit olanaklar sağlama,
3. halka inanç ve ibadet hürriyeti sağlama

amaçlarından hangilerine yönelik yapıldığı savunulabilir?

A) Yalnız 1 B) Yalnız 2 C) Yalnız 3 D) 1 ve 2 E) 1, 2 ve 3

cevap a

1-Ekber erşet sistemi ile yönetimin başına en yaşlısı ve en akıllısı geçer. Yani geçecek kişi bellidir. Bu da taht kavgasına neden olmaz.
Diğerlerini yorumlarsak;
A-Ülkenin hanedan üyelerinin ortak malı sayılması o hanedandan herkesin başa geçebileceği anlamına gelir. Buda kargaşaya ve taht kavgasına sebep olur.
B-Tecrübe edinmeleri devleti daha iyi yönetmelerine sebep olur. Soruyla alakalı bile değil.
C-:(
D-Bu taht kavgasına sebep olmaz. Merkezi oteritenin bozulmasına sebep olur. O şehzade kendi devletini kurabilir.

18 y.y. da toprak kayıpları hep askerliğin bozulmasından kaynaklandığını düşünüp ona yönelik yenilikler yapmışlardı. vs. vs.
Bu kayıptan sonrada şapkalarını çıkarıp düşünürler. Biz neydik ne olduk niye olduk ? Askeri gücümüz neden yok ?
Topraklarını geri alma ümidi gidince eldeki topraklarını savunmaya geçmiştir. Diğer devletlerle barışçı politika izlemiştir. Gücünün olmadığının farkında çünkü. Bu da siyaseti yani diplomasiyi geliştirmiştir.

Senle ben savaşıyorsak aramızda ticari bağ kalmaz. Barışta ticaret yapabiliriz ama savaşta ticari etkinliklerimiz sona erer.***

diplomasi biraz kafama yatmadı gibi ama teşekkürler.

Senle ben kavga etsek ben seni dövsem :D Güç benim elimde sen bana gelip sataşır mısın ? dayak yiyeceğini bile bile. İnsan aynı derede iki kere yıkanmaz. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer. Sen benim güçlü olduğumun farkındaysan benle barışçı bir politika izlersin. Buda diplomasi değil midir ? Bir tür siyaset yapıyorsun.

ama sonuçta diplomaside, bir antlaşmada, başarısız olmuş

diğer devletlerle hiçbir ilişkide bulunmasa diplomasi de olmaz.

Alıntı:

---

duncanduncan\'den alıntı

diğer devletlerle hiçbir ilişkide bulunmasa diplomasi de olmaz.

---

Savaşı bırakıyor çünkü artık gücünün eskisi gibi olmadığının farkında. Savaşmak istemiyor güçlenmeden. Güçlenmeden onların saldırmasını engellemek içinde barışçı politika izliyor. Bu bir siyasettir. Dış siyasettir.

Diplomasi nedir ?

Diplomasi, devletler arasındaki ilişkileri düzenleyen bir bilimdir
Bir devletin ekonomik, sosyal, kültürel birikimlerinin tümünün kullanıldığı silahlı çatışma öncesi birbirleriyle ilişkinin bölümüdür.

Osmanlı devleti Karlofça anlaşmasından sonra güçsüzlüğünü anladığı için güçlenme çabaları yürütmüştür. Güçlenmeden diğer devletlerin saldırılarını engellemek içinde barışçı bir politika izlemiştir. Güçlenirse tekrar savaş ortamı doğurabilir kendi isteğiyle. Bu da silahlı çatışma öncesi yürüttüğü politika değil midir ?

Bilmiyorum doyurucu oldu mu ?

teşekkürler 3 ve 4. soruya da bakabilir misiz?

1. ölçü ve tartı birimlerinin damgalattırılması => fazla ölçmeyi engelleme, haksız kazancı engelleme
2. toptancıların dükkan açıp perakendecilik yapmasının önlenmesi => toptancı bildiğim kadarıyla toptan sattığı için piyasadaki fiyattan daha ucuz satar. toptancı ile diğer satıcılar arasında rekabet ortamı doğar bu da halkı dolaylı olarak etkiler.
3. malların tespit edilen standartlarının kadı sicil defterlerine kaydedilmesi => belirsizliği önleme. sana ayrı bana ayrı muamele yapılmasını engelleme

bir de 4. sorunun özellikle 3. öncülüne bakarsanız.

Türkiye Selçuklu Sultanları tarafından yaptırılan ve zengin vakıfları bulunan kervansaraylarda zengin-fakir, hür-köle, Müslüman - Hristiyan farkı gözetilmeden bütün yolcular; üç gün ücretsiz konaklayabilmekte, hasta yolcular tedavi edilmekte, hatta fakir yolcuların giyecek ihtiyaçları bile karşılanmakta idi.

kırmızı ile yazılan sosyal devlet anlayışını gösterir.

halka sınıflara ayrılmaması zengin-köle fakir-zengin diye ayrılmaması sınıf farkının olmadığını gösterir. 2. halkın yönetime katılmasından bahsediyor burada böyle birşey yok halk oy kullanıyor yöneticisini seçiyor demiyor.

müslüman-hıristiyan ayrımı gözetmemek bu inanç ve ibadet hürriyeti sağlama değildir.
eğer senin inanç ve ibadet hürriyetini sağlayacaksam ben sinagog yaparım cami yaparım.
senin dinine hoşgörülü olabilirim ama senin dinini icra etmeni sağlayacak uygun ortamı sağlamıyorsam senin ibadet hürriyetini nasıl sağlarım. parçada bundan bahsetmiyor.

yalnız inanç hürriyeti olsa o da mı olmazdı?

Alıntı:

---

duncanduncan'den alıntı

yalnız inanç hürriyeti olsa o da mı olmazdı?

---

İnanca saygı gösterme var. İnanç hürriyetine saygı gösterme var. Ama inanç hürriyetini sağlama yok.
Ben senin inanç hürriyetini sağlamak istiyorsam sen neye inanıyorsan senin dinin neyi gerektiriyorsa onları senin imkanına sunarım.
Senin dinin camiide ibadet etmeni emrediyorsa sana camii yaparım. Sana camii yapmazsam ben senin inanc hürriyetini sağlamış olmam. Sen inancını yerine getiremeyeceksin bu hürriyetini kullanamayacaksın çünkü.

çok teşekkürler.çok yardımcı oldunuz.

Alıntı:

---

duncanduncan'den alıntı

çok teşekkürler.çok yardımcı oldunuz.

---

Aklına takılan birşey yok değil mi ?
Rica ederim. :)

aklıma takılan bir şey yok.saolun.