Ne zaman motiveye ihtiyaç duysam, bu konuşmayı izlerim. Bana o kadar çok faydası oldu ki...
Koçdan motivasyon konuşması - YouTube
Yazdırılabilir görünüm
Ne zaman motiveye ihtiyaç duysam, bu konuşmayı izlerim. Bana o kadar çok faydası oldu ki...
Koçdan motivasyon konuşması - YouTube
Kkkkoç ffffazla hhhhırslı
Ben pek katılmıyorum bu gibi konuşmalara , fazla hırs iyi değildir bence motivasyondan çok endişeye çeker insanı
Sağol ama hiç ise yaramadı bende
Arkadaşlarıma katılıyorum aşırı motivasyon kesinlikle zararlı :)
Aşırı mativasyon demedik yahu :) Hırs dedik hırs. :)Zeke93'den alıntı:Arkadaşlarıma katılıyorum aşırı motivasyon kesinlikle zararlı :)
F13, imzândaki sözün sâhibi ne anlatmak istemiş...
sanki fazla Pollyannaca oynamış rolünü :)
arkadaş justin bieber hayranıymış muhtemelen o hayaline karşılık yazılmıştır.
Çok hoşuma gtti ;
George Dantzig anlatıyor:
Berkeley’de California Üniversitesi Matematik Bölümü Öğrencisiydim. Her zaman ki gibi sınıfa geç girdim ve tahtadaki iki soruyu ev ödevi sanarak defterime geçirdim. O akşam, soruların üzerinde çalışırken bunun profesörün verdiği en zor ödev olduğunu düşündüm. Her gece, başaramasam da sırasıyla her iki problemin üzerinde saatlerce çalıştım. Birkaç saat sonra beynimde bir şimşek çaktı ve her iki problemi birden çözdüm. Ertesi gün cevapları okula götürdüm. Profesör, masanın üzerine bırakmamı söyledi. Masanın üzerinde kâğıttan bir tepe oluşmuştu. Benim kâğıdımın bunların arasında kaynayacağını düşünüp bir sıraya üzgünce oturdum. Altı hafta sonra bir Pazar sabahı kapının vurulmasıyla uyandım. Kapıda profesörü görünce dondum kaldım. “George! George!” diye bağırıyordu.’Problemi çözmüşsün’ dedi. ‘Tabi ki!’ diye cevap verdim. “Çözmem gerekmiyor muydu?” diye sordum.
Profesör, tahtaya yazılmış olan o iki problemin ev ödevi olmadığını, dünyanın önde gelen matematikçilerinin şimdiye kadar çözememiş oldukları iki ünlü problem olduğunu açıkladı. Birisi bana onların, iki ünlü çözülememiş iki problem olduğunu söyleseydi, sanırım onları çözmeyi denemezdim bile.
bunu biliyordum, bir daha beğeniyle okudum:)svsmumcu26'den alıntı:Çok hoşuma gtti ;
George Dantzig anlatıyor:
Berkeley’de California Üniversitesi Matematik Bölümü Öğrencisiydim. Her zaman ki gibi sınıfa geç girdim ve tahtadaki iki soruyu ev ödevi sanarak defterime geçirdim. O akşam, soruların üzerinde çalışırken bunun profesörün verdiği en zor ödev olduğunu düşündüm. Her gece, başaramasam da sırasıyla her iki problemin üzerinde saatlerce çalıştım. Birkaç saat sonra beynimde bir şimşek çaktı ve her iki problemi birden çözdüm. Ertesi gün cevapları okula götürdüm. Profesör, masanın üzerine bırakmamı söyledi. Masanın üzerinde kâğıttan bir tepe oluşmuştu. Benim kâğıdımın bunların arasında kaynayacağını düşünüp bir sıraya üzgünce oturdum. Altı hafta sonra bir Pazar sabahı kapının vurulmasıyla uyandım. Kapıda profesörü görünce dondum kaldım. “George! George!” diye bağırıyordu.’Problemi çözmüşsün’ dedi. ‘Tabi ki!’ diye cevap verdim. “Çözmem gerekmiyor muydu?” diye sordum.
Profesör, tahtaya yazılmış olan o iki problemin ev ödevi olmadığını, dünyanın önde gelen matematikçilerinin şimdiye kadar çözememiş oldukları iki ünlü problem olduğunu açıkladı. Birisi bana onların, iki ünlü çözülememiş iki problem olduğunu söyleseydi, sanırım onları çözmeyi denemezdim bile.
Avatarını değiştirdiğin iyi olmuş.F-13'den alıntı:Sağol ama hiç ise yaramadı bende
Bende Justinden nefret ederim.
Hatta bu yüzden bazen konularını görürde cevap yazmazdım.İyi oldu bu iyi :)
Çok güzelmiş. Fazla söze gerek yok. Durumumuz ne de güzel ifade edilmiş öyle...svsmumcu26'den alıntı:Çok hoşuma gtti ;
George Dantzig anlatıyor:
Berkeley’de California Üniversitesi Matematik Bölümü Öğrencisiydim. Her zaman ki gibi sınıfa geç girdim ve tahtadaki iki soruyu ev ödevi sanarak defterime geçirdim. O akşam, soruların üzerinde çalışırken bunun profesörün verdiği en zor ödev olduğunu düşündüm. Her gece, başaramasam da sırasıyla her iki problemin üzerinde saatlerce çalıştım. Birkaç saat sonra beynimde bir şimşek çaktı ve her iki problemi birden çözdüm. Ertesi gün cevapları okula götürdüm. Profesör, masanın üzerine bırakmamı söyledi. Masanın üzerinde kâğıttan bir tepe oluşmuştu. Benim kâğıdımın bunların arasında kaynayacağını düşünüp bir sıraya üzgünce oturdum. Altı hafta sonra bir Pazar sabahı kapının vurulmasıyla uyandım. Kapıda profesörü görünce dondum kaldım. “George! George!” diye bağırıyordu.’Problemi çözmüşsün’ dedi. ‘Tabi ki!’ diye cevap verdim. “Çözmem gerekmiyor muydu?” diye sordum.
Profesör, tahtaya yazılmış olan o iki problemin ev ödevi olmadığını, dünyanın önde gelen matematikçilerinin şimdiye kadar çözememiş oldukları iki ünlü problem olduğunu açıkladı. Birisi bana onların, iki ünlü çözülememiş iki problem olduğunu söyleseydi, sanırım onları çözmeyi denemezdim bile.
Ne biliyim ben yazmadım onu baskasi yazdi justin bieber da hayranı değilim onuda baskasi yazdi ama silemiyorum siz silebiliyosaniz bi silin ordan iyi olur çok makbule geçer ...sinavkizi'den alıntı:F13, imzândaki sözün sâhibi ne anlatmak istemiş...
sanki fazla Pollyannaca oynamış rolünü :)
demek ki derse geç kalmadan bazı şeyler becerilemiyor. kapıdan herkesle birlikte girse huzur içinde hayatına devam edecekti.svsmumcu26'den alıntı:Çok hoşuma gtti ;
George Dantzig anlatıyor:
...
Farklı bakış açısı güzel...