1. #1

    Grubu
    Yasaklı üye
    İş
    Üniversite

    Haksızlık ve Zulüm Karşısında Tavır

    İslam dini bizzat hak ve hakikat olduğu gibi hak ve hukuku her şeyden üstün tutmuştur. Hak ve hukuk insanların diğer canlı ve cansız varlıklarla olan birlikteliğindeki düzeni sağlamak için gerekli kavramlardır. Ve bu konuda İslamiyet'in getirdiği kanunlardan daha öte bir kanun olmadığını akıl sahibi herkes anlayabilir. Hiç bir hak ve hukuk düzeni Allah'ın emirleriyle koymuş olduğu hukuk düzeninin seviyesine yanaşamaz bile. Bunun için bütün anayasa ve hukuk düzenlerini asr-ı saadetle karşılaştırmak yeterli olacaktır. Bütün problem ve müşkülleri kahve içme rahatlığıyla çözen Efendiler Efendisi(aleyhissaltuvesselam) da bu hukuk düzeninin uygulanması konusunda bütün insanlığa mürebbi olarak gönderilmiş ve bu konuda eksik bir nokta bırakmamıştır.
    Günümüz müslümanlarının İslam'ın özünden uzaklaşması ise insanlar arasında hak ve hukuk düzenini yeniden bozmuştur. Bayanların bir meta olarak algılanması ve asli değerleri hiçe sayılıp bir eğlence malzemesi olarak görülmesi, sebepli-sebepsiz cinayet sayısındaki çokluk ve artış, hırsızlık ve rüşvetciliğin bu derece yaygın olması ve sıradan karşılanması gibi bir çok bozukluk temelde buna dayanmaktadır.
    Peki bize düşen nedir? Haksızlık ve zulüm karşısında tavrımız ne olmalıdır? Bu sorunun cevabı aslında bir hadis-i şerifle verilmiş oluyor. "Bir kötülük(zulüm,haksızlık) gördüğünüzde onu elinizle düzeltin. Buna güç yetiremiyorsanız dilinizle düzeltin. Buna da güç yetiremiyorsanız içinizden buğz edin. Bu da imanın en zayıf noktasıdır." Öncelikle elimizle; yani çabalarımızla bu kötülüğe karşı ortaya koymamız gereken tutum ve ameller vardır. Bunlar zamana ve diğer şartlara göre değişkenlik göstermektedir. Mesela daha uygun şartlar oluşturulmadan bazı şeylerin yapılması başarısızlıkla sonuçlanmaya mahkumdur. O yüzden o şartlara uygunluk çerçevesinde yapılabilecek bütün şeyler denenmelidir. Meşru her yol denenmeli ve o konuda ciddi bir ızdırap çekilmelidir ki sonuç alınabilsin.
    Bir şeylerin yapılabileceği şartlar ortada yoksa veya bunlar sonuç vermiyorsa dil ile yapılan şeyin doğru olmadığını, hak ve hukuka aykırı olduğunu söyleyip bunun tasvip edilmemesi gerekmektedir. Fakat burada üsluba çok dikkat etmek gereklidir. Ayrıca söylenecek doğrularında doğru ve uygun yerde uygun seviyede söylenmesine dikkat edilmelidir.
    Bu ikisi için uygun şartların olmaması veya bunlardan sonuç alınamaması durumunda ise kalbimizle bu haksızlık ve zulme karşı buğz etmeli ve bunun ne kadar çirkin bir şey olduğunu kalbimizde duymamız gereklidir. Ki hadis-i şerifin ifadesi bunun imanın en zayıf noktası olduğunu bize bildirmektedir.
    Sonuç olarak bu dünyada mutlak adaleti bulamayacağımız gibi bu haksızlık, zulüm ve adaletsizlikler karşısında takınmakla mükellef olduğumuz tavırları unutmamamız gerekmektedir. Sizin parlak dimağlarınızın zaten bu düşüncelerle dolu olduğunu düşünüyor fakat bunları hatırlatmakta fayda mülahaza ediyorum. Saygılarımla.

  2. #2

    Grubu
    Site sahibi
    İş
    Matematik Öğretmeni
    Ağzına sağlık. Çok güzel yazmışsın.

  3. #3

    Grubu
    Kıdemli Üye
    İş
    Üniversite
    Çok güzel bir paylaşım olmuş.

  4. #4

    Grubu
    Yasaklı üye
    İş
    Üniversite
    Alıntı Admin'den alıntı Mesajı göster
    Ağzına sağlık. Çok güzel yazmışsın.
    Hüsnü teveccühleriniz için teşekkür ederim hocam beni mahcup ediyorsunuz.

    Alıntı Enesemre'den alıntı Mesajı göster
    Çok güzel bir paylaşım olmuş.
    Size de hüsnü teveccühlerinizden ötürü teşekkür ederim.


 

  1. Bu yazıyı beğenerek
    destek
    verebilirsiniz

    Foruma üye olmana gerek yok! Facebook hesabınla yorumlarını bekliyoruz!
Forum Kullanım ve Gizlilik Kuralları